22 Kasım 2007 Perşembe

Moda Farkedilmek İçin mi?

Kıyafet seçimlerimizde ne etkili? Farkedilmek mi yoksa ortama uyum sağlamak mı? Çalışırken ortama uymak için giydiğimiz kıyafetler doğaya uymak amacında olsaydık nasıl olurdu? Ya da ben buyum diyerek farklı olmak çok mu uyumsuz? Siz karar verin...



13 Kasım 2007 Salı

Hamam Sefası

Yabancı turistlerin İstanbul’un güzel mekanlarını biz İstanbul’da yaşanlardan daha iyi bildiklerine artık eminim. Çünkü bu hafta sonu bu mekanlardan biri olan Çemberlitaş Hamam’ındaydım. Hamam tam Çemberlitaş tramvay durağının karşısında. Yani ulaşım gayet basit. İçeri girer girmez kendimi sanki orta doğuda bir arap ülkesindeymiş gibi hissettim. Sol tarafta bulunan bankoda ödememi yapıyor ve kendime ait kese ile fişimi alıyorum. Sırada benim önümde olan turist üzerinde traditional yazılı olan fişini alıyor. Yani hem kese hem de masaj yaptıracak. Aynen benim gibi..Daha sonra kadınlara ayrılan bölüme geçiyorum. Bana eşyalarımı koyabilemem için bir dolap gözü, terlik ve peştembal veriliyor. Bütün bayanlar, ki çoğu turist, aynı ortamda soyunup peştembala sarınıyoruz. Hamam bölümüne girince anlıyorum ki burası gerçekten harika bir mekan, bu durum belki de hayatımda ilk kez hamama gitmiş olduğumdan kaynaklanmış olabilir. Yuksek tavan, çok geniş mekan, sıcak sıcak akan sular beni hem etkilemiş hem de rahatlatmıştı. Turistlerin kaplamış olduğu göbek taşında kendime bir yer buldum ve uzanıp buharın etkisiyle gevşemeyi ve keseye hazır olmayı bekledim. Beklemekle olmayacaktı, gittim ve kese yapan bayanlardan birine işleri bitince benimle ilgilenmelerini rica ettim. Su dökünüp uzanmamı istedi ve birazdan geleceğini söyledi. Dediği gibi az sonra geldi, önce kese sonra köpüklü hafif bir masaj yaptı ve ben o esnada bu mekana gelişimin bir defalık olmayacacağına karar vermiştim bile. Bayanın işi bitince ben şampuanım ve tarağımı alarak odalardan birindeki kurnanın yanına gidip banyomu kendim tamamladım. Verilen havlu ile kurulanıp dolabımın önünde üzerimi değiştirdikten sonra artık çıkışa hazırdım. Kendimi hem böylesine bir mekana geldiğim hem de harika bir banyo yapmış olduğum için çok mutlu ve huzurlu hissediyordum. Geldiğim gibi, tramvayla geri döndüm.

5 Kasım 2007 Pazartesi

Erkek Modasında 1950 ler


25-35 yaş erkek modasında 1950 lerin rock etkisi var.


1. Ayak bileği etrafında toplanan ekstra uzun slim-fit jean, bel hizasında süet ceketler, gri tonlarında kabanlar,
2. Krom metal ilaveli çeşitli hayvan derilerinden ayakkabı ve kemerler
3. Geometrik desenlerde süveter veya gömlekler

31 Ekim 2007 Çarşamba

Vogue’un Marc Jacobs Stam ödüllü yılın en iyi giyineni oylaması

Vogue yılın en iyi giyinenini seçiyor.



Hem de tam Vogue’a yakışacak şekilde oylamaya katılan 3 kişiye Marc Jacobs Stam modeli çanta veriyorlar.

Katılmak çok kolay, 20 kişi arasından en iyi giyineni seçip, kısa bir bilgi formu doldurmanız yeterli. Ben şansımı denedim. Chloe Sevigny ve Maria Sharapova arasında tereddüt etsem de ayakkabı farkıyla oyum Maria’nın oldu. :)

Bence siz de bir şansınızı deneyin. Çantanın fiyatının 1.200 dolar civarında olduğunu da belirteyim.

28 Ekim 2007 Pazar

Prada Backstage Makyaj


Prada 2008 Bahar koleksiyonunu sergilerken kulis arkasında önemli makyaj trendleri vardı.

1. Nouveau Şık:

1960’ların sonu 70’lerin başı Art Nouveau esintileri ile süper fantastik bir makyaj. Belirgin göz makyajı ve sade dudakları dağınık saç örgüleri tamamlıyor.

2. Göz Sanatı:

Prada’nın retro-hippie tasarımlarını tamamlayan bol rimelli, eyelinerlı ve göz pınarı aydınlatılmış göz makyajı çok çekici.

3. Sade Dudaklar:

Pürüzsiz mat bir yüz, sade dudaklar belirgin göz makyajı ile “genç, cesur ve masum seksi…”

4. Dağınık Saçlar ve Örgü:

Yüze düşen dağınık toplanmış saçlar ve yine gevşek örgü hem doğal hem çekici.

11 Ekim 2007 Perşembe

Charlize Theron


Güney Afrika’da bir çiftlikte büyüyen Charlize Theron Vogue Ekim sayısında kovboy kıyafetleri ile boy gösterdi.

Alexander McQueen beyaz tişört, Mark Jacobs jean ve Hermes Eşarpı özellikle çok beğendim.




4 Ekim 2007 Perşembe

Zazie


Nişantaşında son aylarda yeni bir restaurant olarak en çok Zazie'nin adı geçti. Yaklaşık 1 ay önce Zazie'ye gittiğimde yazmaya karar vermiştim ama bu akşam tekrar emin olduktan sonra nihayet yazıyorum.

Salomanje'nin karşısında yol üstünde gördüğümde, dar cephesi ile küçük bir yer olacağını tahmin etmiştim. Oysa ki girişteki salondan aşağıya indiğimizde çok hoş bir yaz bahçesi ile karşılaştım. Menu içerisinde merak edip denemek isteyeceğiniz çok seçenek var. Bu konuda garsonların tavsiyelerini dinlerseniz, pişman olmazsınız.

Lezzetli ve şık sunumda çorbaları, Zazie steak (tereyağlı ızgara bonfile, ıspanak, soğan ve fırında patatesler), teriyaki somon (teriyaki glaze'li ızgara somon haşlanmış yeşil fasulye ile), principessa maya (çikolatalı calzone, ister bitter, ister beyaz, fırından sıcacık), envie (fırında armut, çikolata soslu), vanitas (portakal kabuklu chocolate mousse) var. Kesinlikle tavsiye ederim.

29 Eylül 2007 Cumartesi

Milano Moda Haftasında Cavalli

Hemen herkesin fikir sahibi olduğu Cavalli tarzı (uçuşan şifonlar, tavuskuşu tüylü, leopar desenli) kıyafetleri, 2008 İlkbahar kreasyonlarının sergilendiği Milano haftasındaki Cavalli defilesinde artık çok görmüyoruz. Beyaz, ekru renklerde romantik modellerin ağırlıkla yer aldığı kolleksiyonda, eski Cavalli tarzı sadece sınırlı sayıda kıyafette var. Hangisi Cavalli siz karar verin.
Cvp: İkisi de


















24 Eylül 2007 Pazartesi

Gündüzden Geceye



Gündüzden akşama uzayan planlarda, akşam için kıyafet değiştirmeye vakit bulamama ihtimalimiz varsa günlük kıyafet seçimimizi de akşamı da kurtaracak şekilde yapmaya çalışırız. Bu senenin trendlerine uygun hoş bir seçim. Gri pantolan, parlak bir üst ve uygun aksesuarlar gündüz gece şık olmak için...

19 Eylül 2007 Çarşamba

Londra Sokak Modası

Newyork Moda haftasından sonra Londra Moda haftasında da sokaklarda bilekte biten botlar, skinny jeans, siyah opak çorap ve belde kemerler var. İçlerinden özellikle seçip beğendiklerim...



Kader


Turkmax'de tamamen tesaduf eseri izlediğim ve sonunda da gördüğüm en iyi kurgulanmış filmlerden biri dediğim bir film seyrettim ve yönetmenin Zeki Demirkubuz olduğunu öğrenince kurgudaki başarının sebebini anlamış oldum. Kader'den etkilenmemek mümkün değil. Tutkulu aşkların peşinden neler yapılabileceğini gösteren sahici bir film. Özellikle Bekir karakteri (Ufuk Bayraktar) çok başarılı. Filmi seyredince 43.Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "en iyi film" seçilmiş olmayı hak ettiğini göreceksiniz.

18 Eylül 2007 Salı

Boleyn Kızı

Boleyn Kızı, ailelerinin daha fazla başarı, güç ve zenginlik kazanması uğruna bir kralın aşkını kazanmaya yönlendirilen iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor.. 1521 ve 1536 yılları arasında geçen Boleyn Kızı, iki kardeşin VIII. Henry'nin aşkını ve kraliçe olabilmek uğruna nereye kadar gidebileceklerini son derece etkileyici bir şekilde anlatıyor. Mary Boleyn ve Anne Boleyn’in hikayesini okuduktan sonra romanın etkisinden epeyce bir süre kurtulamayacaksınız.

Kitabın filmi Şubat 2008’de sinemalarda olacak. Anne Boleyn’i Natalie Portman, Mary Boleyn’i Scarlett Johansson, Kral VIII. Henry'i Eric Bana canlandırıyor.

Pynar ekledi...
"Yukarıya çıkarken çok düşman kazandınız", "Anne krala tiran olmayı öğretti.", "Hep daha fazlasını istemedikten sonra yaşamın anlamı yok.", "Kralı en fazla bu yaz elimde tutabilirim.", "Artık hiçbirimiz güvende değiliz. Kocalarımıza sadık kalsak, hizmette kusur etmesek bile!"...
Bu cümleler romanın sonunda en çok aklımda kalanlar oldu. Bu romanı okuduktan sonra başkasına aşık olursam boşanırım demek çok kolay olmuyor. Çünkü bu zincir olarak devam ediyor. Bir başkası, bir başkası... Kral 8.Henry'nin ilk 2 eşine (ve kısmen 3.) yer verilen romanda, Kralın hayatı boyunca toplam 6 eşinin olacağının sinyalleri fazlasıyla vardı. 8.Henry'nin gücünün sınırlarını fazlasıyla genişletmeyi başararak kralın tek/ mutlak güç olma yolunu açan da bir kadındı. (2.eşi Anne Boleyn) Ne pahasına olursa olsun...

15 Eylül 2007 Cumartesi

New York Sokak Modası

New York Moda haftasında podyumlarda 2008 Bahar kreasyonları sergilenirken, New York sokakları yazın son günleriyle, sonbahar başlangıcındaydı. Trendlerin takip edildiği New York sokaklarında sezon modasını da yansıtan örnekleriyle en beğendiklerim...






11 Eylül 2007 Salı

Eylül’de Şapka ve Kolyeler

Vogue Eylül aksesuar seçimlerinde 1940lardan esinlenmiş, canlı renklerde ve klasik biçimli şapkalar; değişik şekillerde farklı materyallerle mix edilmiş altın kolyeler var. Özellikle kolyeler gömleklerle hem spor hem şık olacak.

10 Eylül 2007 Pazartesi

2007 sonbahar kış modası hakkında...

Önce beğenmediklerimi söyleyeyim çünkü beğenmediklerim oldukça az;

leopar desen, bu deseni sadece çarşaf deseni olarak kullanabilirim.
hemen göğüs altında biten yüksek bel pantolon, ister kot ister kumaş olsun, asla..
örgü fırfırlı kazaklar, paltolar; kalın giyinmeyi zaten sevmem..kat kat ince giyinmeyi tercih ederim.

şimdi beğendiklerim :

bol paça dökümlü kotlar, straplez ayak bileğine kadar uzanan hafif bol elbiseler, kısa mini elbiseler, dalgalı saç ve kırmızı ruj (sadece akşamları), opak çoraplar, lameler..








9 Eylül 2007 Pazar

Ratatuy

Remy adındaki bir fare, ailesinin tüm istemeyişi ve bir fare olarak yapılması imkansız olmasına rağmen, büyük bir Fransız aşçı olma hayalleri kuruyor. Kader Remy’yi Paris’in kanalizasyonlarına attığında, Remy kendini, yemek pişirme üstadı Auguste Gusteau sayesinde ünlenmiş bir restoranın altında buluyor. Eşsiz bir Fransız restoranının mutfağındaki hoşlanılmayan ve hatta kesinlikle istenmeyen bir misafir olmanın getirdiği tehlikelere rağmen, Remy’nin aşçı olma arzusu önlenemezdir.

Pixar Stüdyoları tarafından beyaz perdeye taşınan filmde her türlü ayrıntı çok ince düşünülmüş. Her yaştan izleyicinin beğenisini kazanacak özellikte hoş bir film.
Son söz: “İsteyen herkes aşçı olabilir.”

8 Eylül 2007 Cumartesi

2007 Sonbahar Ayakkabı Modası

2007 Sonbahar Ayakkabı Modasında sıkça yer alan Oxford Tarzı, Bilekte Biten Ayakkabılar ve Platform Topuk Ayakkabılar arasından gündüz ve gece için çok şık seçimler yapabilirsiniz.






































Fashion TV Yaza Veda Partisi

Fashion TV yaza veda partisini 6 Eylül 2007 Perşembe gecesi Suada'da gerçekleştirdi. Boğaz trafiğinin kilit olduğu gecede, motorlarla adaya gidebilmek için uzun kuyruklar oluştu. Davetiye kontrolü yapılmadı, kıyafet standardı yoktu ve Balizza defilesi sırasında podyumu görmek için çabalayan davetliler arasında itişmeler oldu. Partiyi Serdar Ortaç'ın şarkıları dahi kurtaramadı. Kısaca kötü bir organizasyondu. Beğenmedim.

6 Eylül 2007 Perşembe

Kaldırım Serçesi


Yorumlarından okuduğumuz kadarıyla ruhumuzun okşanacağı beklentisiyle Kaldırım Serçesi’ne (La vie en Rose) gittik ve gerçekten de müzikleriyle ruhumuz okşandı... Edith Piaf'ın hayatını anlatan filmi oldukça uzun -140 dakika- olmasına rağmen hiç sıkılmadan izliyorsunuz.

Edith Piaf'ın (Marion Cotillard) 1959'da New York'da verdiği konser sahnesi ile başlayan filmde, yıllar öncesine gidip annesinin Küçük Edith’i terkedişini ve babaannesinin yanında yaşayışını izliyoruz. Hayatı hep sıkıntılar içinde geçen Edith bir gün sokakta şarkı söylerken Leplée (Gérard Depardieu) tarafından keşfedilir ve her geçen gün ünlenip yükselişi devam ederken sıkıntılar da peşini hiç bırakmaz...

Edith Piaf’ı Fransız aktris Marion Cotillard canlandırıyor. Taxi serisinden ve benim çok sevdiğim Cesaretin var mı aşka (Jeux d'enfants) filminden hatırlayacağınız Marion Cotillard gerçekten müthiş. Film boyunca dinlediğim Edith Piaf şarkılarının ne kadar güzel olduğunu söylemeye ise hiç gerek yok. Mutlaka gidin ve o büyüleyici şarkıların ardında yaşanan hayatı izleyin.


1 Eylül 2007 Cumartesi

2007 Sonbahar Trendleri

Sonbaharın ilk gününde bu sezonun trendlerine birlikte göz atalım. Style.com 6 başlıkta bu sezonun en belirgin trendlerini belirlemiş.

1. Origami, akordion zigzagları ve çağlayan gibi dökülen parçaları modacılar özellikle parti elbiseleri için kullanmış.














2. Global değişimler özellikle Orta Asya, Uzakdoğu ve doğu sahillerindeki etnik öğeler ile tasarımlarda yer buluyor.















3. Açık, koyu, odun kömürü griler neredeyse birçok tasarımcının ortak tercihi olmuş.














4. Vahşi ve kabarık ya da mini elbise boyunda dökümlü trikolar ile şık ve spor bir arada kullanılmış.


















5. Takımlar ya dar ve düz kalıpta ya da 40’ların bol dökümlü pantolanları ile yer yer kum saati görünümünde, sezonun iş kıyafetlerini belirliyor.
















6. Ve tüyler her yerde….